SOLİST SEVDA NUR AVŞAR “SANATLA UĞRAŞAN İNSANLAR ÇOK DUYGUSAL, ÇOK İÇTEN HİSSEDEN İNSANLAR”

Güzel Sanatlar Lisesi’nden sonra Ege Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’ndan mezun olan şu an solistlik, müzik öğretmenliği aynı zamanda şan eğitimi ve piyano eğitimi özel dersleri veren Sevda Nur Avşar ile müziğe dair güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.

Türkiye’de şu an müzik sektörünün sosyal medyayla bir şekilde ilerleyebildiğini ama tiyatro, bale gibi sahne sanatlarının pandemiyle birlikte bitkisel hayatta olduğunu söyleyen Sevda Nur “Biz şu an nasıl ayakta tutmaya çalışıyoruz müziği, eğitimler vererek, yetenekli arkadaşlarımıza ışık olarak, müzik yapmak isteyenleri gerekli yerlere yönlendirerek, klipler çekilerek, her şey online olduğu için biz de online bir şekilde müziğimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Sosyal medyada müzik yapanlar oldukça fazla ve müziğe yetenekli arkadaşlar bir şekilde kendini duyurmak için ilk önce sosyal medya üzerinden videolar koymaya başlıyor. Bu durum pandemiyle birlikte arttı müzik piyasası şu an sadece online ve sosyal mecralar üzerinden yürümektedir” şeklinde konuştu.

Okuduğu okullarda hem sanat eğitimi, hem batı müziği eğitimi, hem de halk müziği eğitimi aldığı için sahnelerde konsept neyi gerektiriyorsa o tarzda şarkılar okuduğundan bahseden Avşar, “Solist olduğum için sahnelerde sadece şu tarz müziklerle ilgileniyorum diyemem. Sahnelerde konsept neyi gerektiriyorsa örneğin fasıl, fasılda neler okunur; sanat müziği okunur, arabesk okunur vs. otellerde sahne aldığımda da yabancı veya pop şarkıları okuyoruz. Yani belli bir tarzımız yok” dedi.

3 yıl boyunca bağlama eğitimi, 8 yıl piyano eğitimi, 4 yıl tambur eğitimi, 1 yıl da keman eğitimi aldığını enstrümanlarla arasında farklı bir bağ olduğunu, enstrümanı sap ya da bir eşya olarak görmediğini, dile getiren Avşar, “Sanatla uğraşan insanlar çok duygusal insanlardır. Çok içten hisseden insanlardır. Bu yüzden enstrüman bizler için canlı, arkadaş ya da bir dost gibi… Mesela o anda çok üzgünsündür piyona çalarsın ve o hissiyatını notalara dökersin, tuşlara dökersin ya da bir gitarla eğlenceli şeyler çalarsın eğlenirsin. Müzik ruhun yansımasıdır. Yani o anki ruh halin neyse dışarıya onu yansıtırsın bu da sesinle olabilir, enstrümanınla olabilir her şekilde olabilir. O yüzden enstrümanla aramdaki ilişki eğlendiğimde, hüzünlendiğimde her anımda yanımda olan, dost ilişkisi gibi” diye konuştu.

“22 Mayıs Enstrüman Alma Günü Umarım Çok Güzel Geçer”

22 Mayıs Enstrüman Alma Günü’nün enstrümanların ve insanların birleştiği gün olduğunu, herkes bir enstrüman öğrensin, görsün, ilgilensin, bilgi sahibi olsun diye, bir müzik aleti de sen çal amacıyla yola çıkılarak bu günün ortaya çıktığını anlatan Sevda Nur “O kadar güzel bir aktivite ki insanlar bir şekilde sosyalleşebiliyor ve gerçekten de müzik ruhun gıdası bunu canı gönülden söylüyorum. O yüzden bu günü üreten biz müzisyenler bu günün gerçekten de faydalı bir şekilde ilerlemesini isteriz. İnşallah bu 22 Mayıs’ta çok güzel geçer ve bizler bu hayallerimizi gerçekleştirebiliriz” şeklinde konuştu.

Pandemi dönemiyle birlikte bir süre işsiz kaldığını ve berbat bir durum olduğunu anlatan Sevda Nur, “Geçimini sadece sahne alarak sağlayan birçok müzisyen dostlarımız, meslektaşlarımız var şu an gerçekten kötü durumdalar kirada olan, çocuk sahibi olan var. O yüzden mutlaka güvenceleri, ekstra işleri olması gerekiyor. Çünkü bizim ülkemizde maalesef sadece sahne sanatlarıyla, müzikle gelir elde edemiyor, hayatımızı sürdüremiyoruz. Ekstra işler yapmamız lazım illa ki sadece müzik öğretmeni ya da gitar eğitmeni olman da gerekmiyor. Farklı sektörlerde de çalışıyoruz. Ama bizim asıl mesleğimiz müzisyenlik keşke bir şey olsa da herkes kendi mesleğini yapabilse herkes kendi mesleğini yaparak iyi bir gelir elde edebilse, birden fazla ek işlerde, mesleklerde çalışmak zorunda olmasa çok güzel olur. Ama bizim ülke buna pek müsait değil umarım ilerde bu değişir. Öyle umut ediyoruz. Bir an önce bu durumun bitmesi tek dileğim. Diğer meslekten insanlar pandemi döneminde bir şekilde hayatını sürdürebilirken bizim sektörde olan insanlar ayda çok az yaklaşık 1000 tl gibi ücretlerle geçinmeye çalışıyorlar ve bu yardım kimilerine çıkıyor kimilerine çıkmıyor. Bu çok üzücü bir durum umarım bir an önce hallolur. Ben ümitsizliğe kapılmak istemiyorum. Güzel şeyler düşünmeye çalışıyorum ki güzel şeyler olsun” dedi.