MÜZİK ÖĞRETMENİ EFE IĞDIR “AMACIM ELİMDEN GELDİĞİNCE DAHA ÇOK BİREYE MÜZİĞİ ULAŞTIRABİLMEK”

Müzik eğitimine 9 yaşında halasının tavsiyesi üzerine ikamet ettiği sokaktaki sanat evine giderek başlayan ve daha sonra bu serüvenin hiç bitmediğini dile getiren Müzik öğretmeni Efe Iğdır ile öğretmenlikten, online derslerden, müzikle ilgili çalışmalarından ve müziğe dair her şeyden konuştuk.

Müziğe küçük yaşta enstrüman çalmayı öğrenerek başlayan Efe Iğdır, “9 yaşında enstrüman çalmak benim için çok zor olmuştu. Çünkü çocuklarda parmak koordinesi ince motor kas gelişimi henüz tamamlanmadığı için enstrüman çalarken oldukça yorucu olabilmektedir. Bugün bizim de öğrencilerimizde yaşadığımız en büyük problemlerden bir tanesi de bu. Öğrencinin parmaklarını klavyede istediğimiz gibi hareket etmesini, konumlandırmasını sağlamak uğraştırıcı oluyor diyerek sözlerine başlayan ve devamından müziğe nasıl bağlandığını anlatan Iğdır, “İlkokul ve lise yıllarımda da müzik sürekli benim hayatımda oldu. Enstrümantal anlamda olmasa da teorik ve armonik bilgilerle hayatımın her zaman bir parçası halindeydi. Üniversitede Azerbaycan’a bağlı Nahçivan Özerk Cumhuriyeti’nde Nahçivan Devlet Üniversitesi’nde Devlet Konservatuarı’nı bitirdikten sonra öğretmenliğe başladım” şeklinde konuştu.

Müzik eğitimine gitarla başlayan yaşı ilerledikçe klasik gitarın tarzını tam anlamıyla yansıtmadığı fark ettikten sonra akustik gitara ondan sonra da elektrogitara geçiş yaptığını, üniversitede piyano ve kemençe eğitimi aldığını dile getiren Efe Iğdır, “Elektrogitarda birçok tarz var ve bu tarzların beni yansıttığını düşünüyorum. Enstrüman ne kadar fazla olursa bir öğretmenin öğrencisine katabileceği bilgi yelpazesi de o kadar geniş olur” dedi.

“Müzik Duyguların Notalara Dökülmüş Halidir”

Müziğin içinde olmanın olaylara farklı açıdan bakabilmeyi öğrettiğinden bahseden Iğdır “Müzik duyguların notalara dökülmüş bir halidir. Bir eser yazıldığında aslında duygularımızı ifade etmiş oluyoruz. Bu bağlamda müzik benim olaylara farklı pencerelerden bakmamı sağladı.” Enstrüman çalmanın ruhunu dinlendirdiğini ve enstrümanın hiçbir zaman terk etmeyecek bir dost olduğunu söyleyen Iğdır “Enstrüman benim her konuda ruhumu dinlendirir. Beni alır en uzak bir yere götürür orada baş başa kalırız. Ben duygularımı ifade ederim, o benim duygularımı seslendirir daha sonra tekrar geri geliriz. Enstrümanı bu şekilde tarif edebilirim.”

Öğretmenlik mesleğini seçmesinin sebebini ve bu meslekteki amaçlarını anlatan Iğdır “Öğretmenlikte bildiğimiz tüm güzel duyguları, ritimleri, bilgileri başkalarına öğretiyoruz ve bu bilgi paylaştıkça çoğalıyor… Müzik öğretmeni ve müzisyen olarak bizim burada ki görevimiz elimizden geldiğince daha çok bireye müziği ulaştırabilmek çünkü her bireyden farklı ezgiler, farklı sesler yükseliyor ve elimizden geldiğince bizim bu sesleri yakalayıp müziği daha da evrenselleştirmemiz gerekiyor. Bu yüzden öğretmenliği seçtim yani daha fazla insana müziği ulaştırabilmek, bildiklerimi öğretebilmek için.” En büyük amacının ise topluma bilinçli bireyler yetiştirebilmek ve bunları topluma doğru bir şekilde katmak olduğunu, çocuklara sadece müzik öğretmek değil, çocukların hayatlarını şekillendirmek konusunda da yardımcı olabilmek ve bunun dışında branşı olan müziği öğrencilerine en doğru, en düzgün biçimde, maksimum verim alabilecek şekilde onlara anlatmak olduğunu, bu yüzden öğrencilerini topluma başarılı bir şekilde kazandırmayı hedeflediğini dile getirdi.

“Online Müzik Dersleri Diğer Derslere Oranla Nispeten Daha Zorlayıcı Oluyor”

Pandemiden önce okulda öğrencilerle birlikte konser etkinlikleri düzenlediklerini pandemiyle birlikte bunların askıya alındığını ve online derslerin enstrümantal anlamda zor geçtiğini anlatan Iğdır “Müzik dersleri diğer derslere oranla nispeten daha zorlayıcı oluyor diye düşünüyorum. İşin teorik ve armonik kısımlarını geçtim. Enstrümantal anlamda çok zorluk çekiyoruz. Çünkü öğrenci takibi olmuyor. Parmak doğru basıldı mı, basılmadı mı. Çıkan ses doğru mu, değil mi. Öğrencinin bileğinde yanlış tutum var mı, yok mu gibi sorular oluşuyor. Bunun dışında öğrencilere model olamıyoruz. Kılavuzluk yapamıyoruz. Öğrenci de benim enstrümana nasıl basabildiğimi göremiyor. Sanal ortamdan görebildiği kadar yapıyor. Bu konuda eksikliklerimiz maalesef oluyor” diye konuştu.

Türkiye’de müzik konusunda yoluna ışık tutmuş çok güzel hocaların var olduğunu fakat yine de müzik eğitiminin yeterli seviyede verilmediğini ve bu yeterlilik seviyesinden çokta uzakta olduğunu söyleyen Iğdır “Hayatımızın hemen her alanında müzikle bu kadar içli dışlı olmamıza rağmen bu kadar müzikten uzak olmamız doğru değil. Umarım bu durum bu şekilde gitmez. Hayattaki en büyük arzum ulaşabildiğim kadar çok insana ulaşıp, katabildiğim kadar çok bilgi katmak. Daha bilinçli bireyler yetiştirerek bu sorunu çözebileceğimize inanıyorum.”